İstanbul’da travesti olarak yaşayan gizli kalmış yüzler ile tanışın. Travestilerin yasak ve zorlu dünyasına hoş geldiniz.
Alışıla gelmiş yaşanmışlıkların dışına çıkarak gerçek hayat ile yüzleşmeye ne dersiniz. Yasaklanmış bir ülkede farklı yaşam tarzları ile travestiler her zamankinden daha zorlu günleri geride bırakıyor.
Her insan huzur dolu bir yaşam sürdürmek ister, kimileri hayallerine her zaman bir adım daha yaklaşırken, bazıları hayatın olumsuz şartları ile yüzleşmeye mahkûm kalır.
Travestiler, bu hayatta dışlanmayı hak etmeyen kişilerden bahsedeceğiz bu gün. Gerçek hayatlarını ve kim olduklarına dair bilgiler sunmaya çalışacağız.
İstanbul’da Travesti Olarak Yaşam ve Mücadele
Geçmişten günümüze çok şey değişti bu ortamda, arkadaşlıklar, sevgi ve ayakta kalma mücadelesine dair her şey.
Kimileri bu zorlu yolda emin adımlarla ilerlerken şansı rast gitmeyen ve bu uğurda canını teslim eden kişilerin hayat hikâyesini internet ortamından takip ettik.
Pekâlâ, bu mücadele neden? Her insan ne için mücadele veriyor? Tabii ki iyi bir yaşam sürdürebilmek ve kimseye muhtaç olmamak için.
Travestiler bu zorlu mücadelede en zor görevi üstlenen kişilerden oluşan bir topluluktur. Herkesten gizli sır gibi sakladıkları hayatlarını deşifre etmemek adına kapalı kapılar ardında mücadele veren kişilerdir.
Bütün dışlanmalara rağmen hayat ile olan kavgaları yıllardır devam etmekte. Eski dönemlerde bu zorlu mücadeleyi gece saatlerinde otoban ve caddelerde hayatları pahasına devam ettiren travestiler 21. Yüzyıl hala aynı zorlukları çekmeye devam ediyor.
İstanbul bu dışlanma konusunda oldukça katı ve kararlı. Yıllardır travesti bireylere olan öfke ve kin dolu bakışlar günümüzde hala devam etmekte.
Sorunun ne olduğunu dahi bilmeyen bireyler bu öfke dolu tavırlardan yılmadan, bıkmadan hayat mücadelelerine devam ediyor. Günleri korku dolu olarak geçmesine rağmen bir şeyler başarmanın umuduyla yeni bir güne uyanıyorlar.
Aramızdan ayrılan çok sayıda kişi bu yeni günü görmeden ne yazık ki nefret cinayetine kurban giden kişilerdir. Bir hiç uğruna çok sayıda genç travesti hayatlarının en güzel döneminde toprak altında. Onları rahmetle anıyor, mekânlarının cennet olmasını temenni ediyoruz.
Travestilerin Geçim Kaynakları
Kendini kurtarmış bu hayatta bazı şeyleri gerçek anlamda başarmış az sayıda travesti bulunmakta. Kimileri eğlence mekânlarında solistlik yapmakta, kimileri ise sosyal medyanın gücünü arkasına almış keyifli bir yaşam sürdürmekte.
Hayata geri planda başlayanları kaderi ise tabi ki zorunlu seks işçiliği. Ülkemizde alternatifi olmayan ve zorunlu seks işçiliğine mahkûm olmuş çok sayıda travesti bulunmakta.
Kimileri cadde ve sokaklarda boy gösterirken, bazıları ise dört duvar arasında hayatlarını daha güzel yaşamak uğruna zorlu mücadelelere göğüs germekte.
En kötü olan da ne biliyor musunuz? Yapacak bir şey kalmayınca mecburen hayatın sürüklediği yere gitmek. Bu sürükleniş çoğu kişinin canına mahal olsa da ne yazık ki elden bir şey gelmiyor.
Tek geçim kaynakları zorunluk seks işçiliği olan travestiler hayatta kalmak adına her gün çeşitli riskler ile yüz, yüze kalıyor. Bu korkulara rağmen hayata inat yaşam kaliteleri adına riskleri göze alıyorlar.
Travestilerin Karşılaştığı Zorluklar
İstanbul’da travesti olarak yaşamanın en büyük zorluğu tabi ki insanlar. İnsanlar travesti bireyleri kabullenmediği sürece bu dik başlılık devam edecek ve mücadeleden asla vaz geçmeyecekler.
Her ne kadar ölüm ile burun, buruna gelmiş olsalar da bu soykırıma dur diyecek çok sayıda birey mevcut. Amaçları, onları birer insan olarak görüp kabullenmek.
Fuhuş sektöründe çalışmaları sebebi ile insanların gözlerine battıkları doğru! Başka bir alternatif kalmadığı için bu işi zorunlu yaptıklarını kimse kabullenmiyor.
Güzel bir gelecek vaat etmeyen bu hayat onlara başka yapacak bir iş bırakmıyor. Yukarı satırlarda belirttiğimiz gibi meslekleri uğruna, hayatta kalmak adına yaptıkları seks işçiliği neticesinde çoğu kişi hayatını kaybetmişti.
Kim ister göz göre, göre hayatının son bulmasını? Tanımadığı insanlar ile muhatap olmayı hangi insan ister? Elbette kimse istemez ama başka çaresi kalmayan kişiler bu zorlu yolda yürümek mecburiyetindeler.
Yürümedikleri takdirde hiçbir el onlara uzanmayacak ve bu acımasız hayatın pençesinde savrulup gidecekler.